Ağız Diş ve Çene Cerrahisi
Ağız, diş ve çene cerrahisi (Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi) Nedir?
Ağız, diş ve çene cerrahisi yüz, çeneler ve bu bölgelerin sert ve yumuşak dokularında meydana gelen yaralanmalar, defektler ve hastalıkları teşhis ve tedavi eden bilim dalıdır. Bu alan uluslararası olarak tanınan bir cerrahi uzmanlık alanıdır. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Brezilya gibi pek çok ülkede diş hekimliğinin bir dalıdır. Ancak, İngiltere gibi diğer ülkelerde bir tıp uzmanlık dalı olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde ağız, diş ve çene cerrahları diş hekimliği eğitimi aldıktan sonra 4 yıl süren bir ileri cerrahi eğitim alırlar
Hastanemiz ne tür tedavilere hizmet vermektedir ?
Tedaviler ağız, çeneler ve yüzde yapılabilir:
Diş çekimi
Diş hekimliğinde, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, dişleri olabildiğince ağızda tutma prensibi neticesinde, diş çekim endikasyonları oldukça sınırlandırılmıştır. Buna karşın dişi çevreleyen dokularda aşırı harabiyet meydana gelmiş ve ileri derecede çürük veya travma neticesinde tedavi edilemeyeceği düşünülen dişlerin, hasta sağlığı göz önünde bulundurularak çekilmesi gerekmektedir.
Çekim öncesi yapılması gerekenler
İşlem öncesi var olan sistemik hastalıklarınızı (sağlık problemlerinizi), varsa alerjik durumunuzu (antibiyotiklere, lokal anesteziklere vb. karşı) ve kullandığınız tüm ilaçları doktorunuza muhakkak bildirmeniz gerekmektedir. Doktorunuzun çekim öncesi önerdiği bir ilaç (antibiyotik vb.) var ise muhakkak hekiminizin tavsiye ettiği şekilde kullanınız. Eğer daha önceki diş çekimlerinde yaşadığınız bir problem var ise (alerjik reaksiyon, bayılma, aşırı gerginlik vb.) hekiminizi mutlaka bilgilendiriniz. Çekim seansına gelmeden birkaç saat önce bir şeyler atıştırılmalı, hekiminiz aksini söylemediği takdirde aç karnına gelinmemelidir. Dişlerinizi güzelce fırçalayınız ve mümkünse ağız gargaraları ile ağzınızı çalkalayınız. Böylece ağız içindeki bakteri popülasyonunun ve enfeksiyon riskinin azalmasını sağlayabilirsiniz.
Diş Çekimi Sonrası Öneriler
Diş Çekimi Sonrası tedavi planlaması nelerdir?
Dişin çekildiği yer mutlaka en kısa zamanda köprü, hareketli protez veya implant ile doldurulmalıdır. Doldurulmadığı takdirde çiğnemenin tam olarak yapılamamasına bağlı olarak sindirim bozuklukları, üst dişlerde uzama, komşu dişlerde konum bozuklukları (devrilme, rotasyon), çene eklemi problemleri, diğer dişlerde aşırı yüklenmeye bağlı harabiyet meydana gelebilir.
20 yaş dişi nedir?
Yirmi yaş dişleri diş dizisinin en arkasında yer alan, üçüncü büyük azı dişleridir. Genellikle yirmili yaşlarda süren bu dişler çoğu zaman çenedeki yer darlığı, sürme pozisyonundaki sapma veya ilgili bölgedeki kemik yoğunluğu gibi sebeplerle kısmen çıkmakta (sürmekte) veya çene kemiği içinde gömülü durumda kalmaktadır.
Her 20 yaş dişi çekilmeli midir?
HAYIR, ağızda tamamen sürmüş durumdaki 20 yaş dişleri, rahatça temizlenebilir durumdaysa ve üzerlerinde herhangi bir derin çürük oluşumu yoksa çekilmelerine de gerek yoktur. Ancak diş ipi ve fırçasıyla rahatça temizlenemeyen, üzerlerinde tedavi edilemeyecek durumda çürüğü olan ve yanağa ya da dile doğru sürüp kişinin istemsiz olarak yanağını, dilini ısırmasına yol açan 20 yaş dişlerinin çekilmeleri gerekmektedir.
Her gömülü 20 yaş dişi çekilmeli midir?
HAYIR, ancak kısmen sürmüş olan 20 yaş dişleri rahatça temizlenemedikleri için kolayca çürüyebilmekte, ağızda kötü kokuya sebep olmaktadır. Tamamen kemik içinde kalıp süremeyen 20 yaş dişleri ise hemen yanlarında bulunan ikinci büyük azı dişinin köklerine yaslanarak o dişe zamanla zarar verebilmekte veya kimi zaman etraflarında kist oluşturabilmektedirler.
Bu tip enfekte olup ağrıya ve apseye yol açmaları halinde hemen çekilmeleri gerekirken, herhangi bir sıkıntıya sebep olmuyorsa doktorunuz tarafından kontrol altında tutulmalı ve gerek görülürse çekilmelidirler.
Her 20 yaş dişi, ön dişlerde çapraşıklığa sebep olur mu?
HAYIR, 20 dişleri olmayan kişilerde de çapraşıklık görülmektedir. Çünkü tüm dişlerimizin öne doğru hareket etme eğilimi vardır. Kesici dişler arasındaki temas bozukluklarında çapraşıklık söz konusu olur. Bunu düzeltmek için tedavi planlanmış ve tüm dişlerin geriye hareket ettirilmesi söz konusuysa 20 yaş dişleri çekilmelidir.
Ağız içinde; dilde, yanakta, dilaltında, damakta oluşan her şişlik veya renk değişikliği tehlikeli bir hastalığa mı işaret eder?
HAYIR, vücuttaki birçok rahatsızlığın başlangıç bulgularının ilk görüldüğü yerlerden biri ağız içidir. Dolayısıyla bu tip oluşumların takibi yapılmalı ve eğer ciddi bir rahatsızlık bulgusu varsa, gecikmeden tedavisine başlanmalıdır.
Dişin kök ucunda kist oluşmuşsa bu diş her zaman çekilmeli midir?
HAYIR, dişlerin kök uçlarında oluşan kistler eğer başlangıç aşamasındaysalar diş çekimine gerek kalmadan tedavileri yapılabilmektedir. Bunun için bu tip dişlere öncelikle kanal tedavisi uygulanmakta, daha sonra da lokal anestezi altında kök ucuna yapılan cerrahi müdahaleyle problem ortadan kaldırılarak dişin uzun süre ağızda kalması sağlanmaktadır.
Sürmemiş dişler her zaman çekilmeli midir?
Çene cerrahisinin ortak çalıştığı ana bilim dallarından biri de ortodonti (eğri dişlerin düzeltilmesi)’dir. Gömülü kalmış, yani sürememiş dişlere cerrahi olarak müdahale yapılıp bir telle bağlanarak, olması gereken yere zaman içinde sürdürülmektedir.
Üst çenedeki azı dişlerinden biri çekilmiş, yeri iyileşmiyor ve yenilen içilen gıdalar burundan geliyorsa ne yapılmalıdır?
Üst çenedeki azı dişlerinin kökleri sinüs denilen boşluğa çok yakın ve bu boşluğun içinden yer alıyor olabilirler. Çekim sonrasında sinüs ağız ortamına açılabilir. Bu hem koku yapabilir hem de iyileşmeyen bir yaraya sebep olabilir. Bu boşluğun kapatılması ve diş çekim yerinin iyileştirilmesi için derhal bir çene cerrahisi uzmanına başvurulması gerekir.
Protez yapılmadan önce ağızda cerrahi bir hazırlık gerekli midir?
Her hastada olmasa da bazı hastalarda protez öncesi cerrahi bir müdahale yapmak gerekli olabilir. Özellikle uzun zaman önce dişlerini kaybetmiş veya ileri yaştaki hastalarda, ağızda protezin oturacağı kemik alan olmayabilir. Kimi zaman da eski protez ağızda vuruklara ya da birtakım doku düzensizliklerine sebep olabilir. Dolayısıyla bunlar düzeltilmeden sağlıklı bir ölçü alıp, uygun bir protez yapmak mümkün olmayacaktır.
Dental İmplant
Dental implant tedavi ve fonksiyon amacı ile çene kemiklerinde eksik olan dişlerin yerini alan, hareketli ve sabit protezlere destek veren biyolojik yapılarla uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür.50 seneye yakın bir zamandır başarılı bir şekilde uygulanan dental implantlar günümüzde vazgeçilmez bir tedavi seçeneği haline gelmiştir.
İmplant uygulamasının faydaları nelerdir?
İmplant tedavisinin dezavantajları nelerdir?
İmplant uygulamaları rutin diş tedavilerine göre daha masraflıdır. Ayrıca doğru ve düzenli bir ağız bakımı gerektirmektedir.
Dental İmplanların Ömrü ne kadardır?
Uzman hekimler tarafından, uygun bir şekilde yerleştirilen dental implantlar, iyi bir ağız hijyeni ve düzenli kontrol seansları sağlandığı takdirde, hastalar tarafından çok uzun seneler kullanılabilmektedir. Hastanın kemik yapısı, sistemik hastalıkları, oral-hijyen durumu, uygulanan implantın uzunluğu ve çapı, restorasyon tipi gibi faktörler implant ömrünü etkileyebilmektedir. Bu nedenle tedavi amacıyla başvuracağınız doktorunuz gerekli ağız içi ve radyolojik muayene sonucunda size daha ayrıntılı bilgi verebilecektir.
İmplantın Uygulanabileceği Durumlar nelerdir?
Diş eksikliği olan her vakada, implant uygulanmasına mani bir durum yoksa uygun kemik ve yer varlığında implant tedavisi uygulanabilir. Tek diş eksikliğinden, total dişsizlik ( tüm dişlerini kaybetmiş) vakalarına kadar uygun her hastaya implant yapılabilir. Ayrıca ortodontik uygulamalarda dişlerin hareketini sağlamak ve çene -yüz protezlerine destek amacıyla da implant uygulaması yapılabilir.
İmplant Uygulamasının Uygun Olmadığı Durumlar nelerdir?
İmplant tedavisi ağrılı bir işlem midir?
İmplant tedavisi genellile lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Başarılı bir anestezi sonrasında hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. İşlem sonrasında ise hekiminin tavsiyelerine uyup reçete ettiği ilaçları kullandığı takdirde genellikle ciddi bir ağrı ile karşılaşılmaz. Başarılı bir implantasyon sonrasında hastalar implantın varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olurlar.
Tedavisi ne kadar sürer?
İmplant operasyonlarının süresi hastanın ağız-çene yapısına ve implant sayısı gibi faktörlere bağlı olarak 10 dakika ile birkaç saat arasında değişebilmektedir. Fakat uygun hasta ve kemik yapısı varlığında bir implant operasyonu en fazla ortalama 10-15 dakika sürmektedir. İmplantasyon sonrası, dental implantın kemikle kaynaması (osseointegrasyon) için 2-3 aylık bir periyod gerekmektedir. Uygun olmayan kemik durumlarında (yumuşak kemik vb.) ya da ek işlem gerektiren durumlarda (greft operasyonu, sinüs lift uygulamaları vb.) osseointegrasyon süresi 6-8 aya kadar çıkabilmektedir. Kemik-implant kaynaşması sağlandıktan sonra implantların üzerine birkaç seans süren bir uygulama ile protezler yerleştirilir.
Apikal Rezeksiyon
Apikal rezeksiyon, diş kökünün etkilenmiş olan uç kısmının kesilerek bölgeden uzaklaştırılması ve o bölgedeki nekrotik ve iltihaplı dokunun veya ufak çaplı radiküler kistin kürete edilerek temizlenmesi anlamına gelir. Bu işleme genellikle, kök ucundaki enflamasyon ve enfeksiyonun iyileştirilmesinde geleneksel kanal tedavilerinin başarısız veya yetersiz olduğu durumlarda veya kök ucuyla ilişkili kronik patolojilerin (kist vb.) varlığında diş ve çevre dokuları sağlıklı bir yapıya kavuşturmak amacıyla başvurulur.
Apikal Rezeksiyon Her Dişe Yapılabilir mi?
Apikal rezeksiyon genellikle ön dişler ve küçük azı dişlere uygulanmaktadır. Fakat diş kökleriyle maksiller sinüs ve sinir ilişkilerinin uygun olduğu vakalarda ve kök ucuna ulaşmanın rahat olabileceği arka grup dişlerde de başarıyla uygulanabilmektedir.
OPERASYON SONRASI BAKIM
A. Yara Bakımı
1. Konmuş olan gazlı bezi 30 dakika boyunca ısırınız.
2. İlk 24 saat boyunca sigara içmeyin. İçmeniz kanamaya neden olabilir ve yara iyileşmesi olumsuz yönde etkilenebilir.
3. Operasyon bölgesini görebilmek için dudak ve yanağınızı germeye çalışmayınız.
B. Kanama
1. Cerrahi işlem yapılan bölgede sızıntı şeklinde kanama olması normaldir. Sabah yastığınızda kan lekesi görebilirsiniz.
2. Kanamaya neden olmamak için emme hareketi yapmayınız ve tükürmeyiniz.
3. Eğer kanama tekrar başladıysa, nemli bir gazlı bezi çekim yarası üzerine basınç yapacak şekilde koyarak ısırınız. Bu işleme 30 dakika devam ediniz.
4. Başınızı yüksekte tutunuz. Yatarken birkaç yastık kullanabilirsiniz
C. Rahatsızlık
1. Cerrahi sonrası biraz rahatsızlık normaldir. Doktorunuzun yazdığı ilaçlarla bu rahatsızlık kontrol edilebilir, fakat tamamen ortadan kaldırılamayabilir.
2. Ağrı kesiciler bulantıya neden oluyorsa, bir bardak su ve bir miktar yiyecek ile birlikte alınız.
D. Diyet
1. 2 saat süreyle bir şey yiyip içmeyiniz.
2. Çok miktarda sıvı almanız önemlidir. Pipet kullanmayınız, çünkü kanamaya sebep olabilir.
3. Cerrahi sonrası mümkün olduğu kadar kısa sürede normal yemek düzeninize dönünüz.
4. Dondurma ve yoğurt gibi yumuşak ve soğuk gıdalar ilk gün önerilmektedir.
E. Ağız Bakımı
1. İlk 8 saat süresince ağzınızı çalkalamayınız ve dişlerinizi fırçalamayınız.
2. Daha sonra doktorunuz tarafından bir gargara verildiyse, tarif edildiği şekilde kullanınız. Eğer özel bir gargara verilmediyse, 4 saatte bir tuzlu su (bir su bardağı ılık suya, bir çay kaşığı tuz) ile ağzınızı çalkalayınız.
3.Yara bölgesi hariç, dişlerinizi fırçalamaya başlayınız.
4.Bu sırada dokulara fazla basınç yapmadan pamuklu çubuk kullanarak operasyon bölgesini de temizleyebilirsiniz.
5.Yaklaşık 3 gün içinde yumuşak bir fırça ile yara bölgesi de dahil tüm dişlerinizi fırçalamaya başlayabilirsiniz.
F. Şişme
1. Cerrahi sonrası şişme görülmesi normaldir. Şişme, cerrahi sonrası yaklaşık 48 saatte en büyük boyutuna ulaşır ve genellikle 4 ile 6 gün içinde geçer.
2. İlk 24 saat boyunca, cerrahi uygulanan bölgeye dışarıdan buz torbası (15 dakika uygulanıp, 30 dakika uygulamaya ara verilir) ile soğuk uygulaması şişliği azaltmaya yardım eder ve cerrahi sonrası dönemin daha rahat geçirilmesine yardımcı olabilir.
3. İlk 48 saatten sonra cerrahi uygulanan bölgeye dışarıdan sıcak uygulaması yapılması(günde 3-4 kez 15-20 dakika), meydana gelmiş olan şişliğin daha çabuk inmesini sağlayacaktır.
G. Dinlenme
Cerrahi sonrası 12 saat boyunca aşırı konuşmaktan ve yorucu aktivitelerden kaçınınız.
H. Morarma
Cerrahi uygulanan bölgede hafif bir morarma görülebilir.
I. Sertlik
Cerrahi sonrası, çene kaslarında sertlik ve ağzın açıklığında kısıtlama görülebilir. Bu normaldir ve 5 ile 10 gün içinde düzelecektir.
J. Dikişler
Cerrahi uygulanan bölgede dikiş mevcutsa, yaklaşık bir hafta sonra doktorunuz tarafından alınmaları gereklidir.
K. AŞAĞIDAKİ DURUMLARDA DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
Hızlı Erişim